Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca yayınlanan, ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması raporuna göre 922 ilçe arasında 549., Bursa'mızda ise 17 ilçe arasında 16. sırada olan Keles'imiz için neler yapabilirizi, göçü tersine nasıl döndürürüzü konuştuğumuz bu günlerde yine ses yükseltiyoruz.
Neden mi?
Biz üzerini güzelleştirmeye, maksimum verim almaya çalışırken, altımızdaki sektörel bazda kalorisiz ve kalitesiz kömürle uğraşıyoruz bir de!
Üstümüze değer beklerken altımızı oyacaklar, olmaz!
Hem de o bölgenin kuruluştan, kurtuluşa, kurtuluştan bu güne dek bir çok emekleri olmasına rağmen!
Kozağacı, Keles ve bölge, aslı kurucu unsur olan, Türk'ün ve yurdun mayası yörüklerden oluşur. Ve Kozağacı aslında bir köy değil, bir kaç köyden oluşan bir bölge adıdır. Durak, Denizler, Sarıyer, Issızören, Davutlar, Yunuslar, Demirci, H.Demirci ve Karaardıç başlıcalarıdır.
Önceleri Kütahya'ya bağlı olan bölge, Keles'in 1953 yılında ilçe olmasıyla Keles'e bağlanmıştır.
Şimdi bu kadar tarih ve sosyoloji dersinin ardından gelelim sesimizin yükselmesine sebep derdimize..
Şu sıralar yine ve yeniden kömürü getirdiler önümüze.
Kelesimizin dünyaya açılan pencerelerinden; kiraz başta ve "marka" olmak üzere, üzüm, ceviz gibi meyvelerin üretim merkezi olarak kabul edilen Kozağacı vadisi kimsesiz ve sahipsiz değildir.
Olası bir karar ile 15 köy ile birlikte, köy merkezi ve yerleşim alanları dahil, üstelik Keles'in arazi varlığının %20'si ve en verimli kısımlarının haritadan silinmesine müsaade edilmemelidir.
Bu konuda, seçim sürecinde bölgeye ilişkin ve bölgeyi şahlandıracak kırsal turizm ve macera sporları ile ilgili güzel beyanatları bulunan Keles Belediyesi Başkanımız Sn. Ali Doğru başta olmak üzere tüm yerel erkân ile halka kulak verilmeli, "rağmen" karar alınmamalıdır.
Özellikle pandemi sürecinde köylerimizin, memleketimizin varlığına bu kadar şükrederken ve halihazırda olası büyük Marmara depremi beklentilerinden bahsederken, Bursa'nın içme suyu havzasıyken ve tahıl ambarıyken, sığınılacak tek liman olan dağ bölgesine el uzatılmaması aksine yerel yönetime destek olunarak tek umut olan kırsal turizmin canlandırılması gerekir.
Hem 15 Temmuz gecesi ne demişti Sn. Cumhurbaşkanımız? -"Milletin gücünün üstünde bir güç görmedik, tanımadık" umarım bürokratlar da bu sözü hatırlar ve benimser.
Esen kalın...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORKUN ÇETİN
“RAĞMEN” Mİ?
"RAĞMEN" Mİ?
Ne diyordu hani o şarkıda? "Kaderimse çekerim"
Çekemeyiz efendim!
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca yayınlanan, ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırması raporuna göre 922 ilçe arasında 549., Bursa'mızda ise 17 ilçe arasında 16. sırada olan Keles'imiz için neler yapabilirizi, göçü tersine nasıl döndürürüzü konuştuğumuz bu günlerde yine ses yükseltiyoruz.
Neden mi?
Biz üzerini güzelleştirmeye, maksimum verim almaya çalışırken, altımızdaki sektörel bazda kalorisiz ve kalitesiz kömürle uğraşıyoruz bir de!
Üstümüze değer beklerken altımızı oyacaklar, olmaz!
Hem de o bölgenin kuruluştan, kurtuluşa, kurtuluştan bu güne dek bir çok emekleri olmasına rağmen!
Kozağacı, Keles ve bölge, aslı kurucu unsur olan, Türk'ün ve yurdun mayası yörüklerden oluşur. Ve Kozağacı aslında bir köy değil, bir kaç köyden oluşan bir bölge adıdır. Durak, Denizler, Sarıyer, Issızören, Davutlar, Yunuslar, Demirci, H.Demirci ve Karaardıç başlıcalarıdır.
Önceleri Kütahya'ya bağlı olan bölge, Keles'in 1953 yılında ilçe olmasıyla Keles'e bağlanmıştır.
Şimdi bu kadar tarih ve sosyoloji dersinin ardından gelelim sesimizin yükselmesine sebep derdimize..
Şu sıralar yine ve yeniden kömürü getirdiler önümüze.
Kelesimizin dünyaya açılan pencerelerinden; kiraz başta ve "marka" olmak üzere, üzüm, ceviz gibi meyvelerin üretim merkezi olarak kabul edilen Kozağacı vadisi kimsesiz ve sahipsiz değildir.
Olası bir karar ile 15 köy ile birlikte, köy merkezi ve yerleşim alanları dahil, üstelik Keles'in arazi varlığının %20'si ve en verimli kısımlarının haritadan silinmesine müsaade edilmemelidir.
Bu konuda, seçim sürecinde bölgeye ilişkin ve bölgeyi şahlandıracak kırsal turizm ve macera sporları ile ilgili güzel beyanatları bulunan Keles Belediyesi Başkanımız Sn. Ali Doğru başta olmak üzere tüm yerel erkân ile halka kulak verilmeli, "rağmen" karar alınmamalıdır.
Özellikle pandemi sürecinde köylerimizin, memleketimizin varlığına bu kadar şükrederken ve halihazırda olası büyük Marmara depremi beklentilerinden bahsederken, Bursa'nın içme suyu havzasıyken ve tahıl ambarıyken, sığınılacak tek liman olan dağ bölgesine el uzatılmaması aksine yerel yönetime destek olunarak tek umut olan kırsal turizmin canlandırılması gerekir.
Hem 15 Temmuz gecesi ne demişti Sn. Cumhurbaşkanımız? -"Milletin gücünün üstünde bir güç görmedik, tanımadık" umarım bürokratlar da bu sözü hatırlar ve benimser.
Esen kalın...