KAPICILIKTAN MEMURLUĞA.. DAĞ YÖRESİNİN MAKÛS TALİHİ EĞİTİM İLE DEĞİŞİYOR.
Yazının Giriş Tarihi: 28.09.2023 12:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.09.2023 12:05
Bu yazımda sizlere elimden geldiğince eğitimin, önce ailedeki sonra yöremizdeki önemini ve gelişimi anlatmaya çalışacağım.
Doksanlı yılların sonuna doğru hemşehrilerimizin dağ yöresinden, Bursa şehir merkezine doğru yavaş yavaş göç etmesi ile şehirde hem kalacak yer hem de çalışacak bir iş bulmak zorundaydılar. Bu durumda site ve apartmanların kapıcılığını yapmak o zamanın şartlarında çok güzel bir imkân olarak görünmekteydi.
Şehir merkezinde kapıcılıkta çalışan anne babalarımız, komşularının ve çevrelerindeki yaķınlarının çocuklarının nasıl okullarda okuduğunu, eğitim aldığını görüp biraz özen duydukları biraz da onların güzel bir iş ve bilgi sahibi olmalarını istedikleri için çocuklarını okutmaya ve eğitmeye başladılar.
Üniversite okuyarak eğitimini tamamlayan o çocuklar, 2000’li yılların başında ya özel sektörde ya da devlet dairelerinde idareci olarak görev almaya başladıkça, köylerde yaşayan akraba, eş dost ve tanıdıkları için artık birer rol model olmuştular.
Hangi sınava nereden başvuru yapılır nereden girilir; hangi bölümler okunur gibi tüm bilgiler o rol model kişiler tarafından öğrenildikten sonra yine rol modeller tarafından yardım alınarak dağ yöresindeki çocuklarımızı da okutmaya başladık.
Her yetiştirdiğimiz baktığımız fidanların zamanla meyvesi olduğu gibi dağ yöresinin bu okuyan evlatlarının da meyvesini yavaş yavaş vermeye başladığını duyuyoruz, görüyoruz ve çok mutlu oluyoruz.
Özellikle Keles veya Orhaneli ilçelerimizdeki sağlık kuruluşlarında doktor ya da hemşire olarak çalışanlara baktığınızda son yıllarda yeni atanan dağlı hemşerilerimiz olduğunu göreceksiniz. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Okullardaki öğretmenler, zabıtalar, polisler, karayolları, devlet su işleri, hâkim, savcı, avukat vb. gibi birçok kurumda çalışan dağ yöresi hemşerilerimizi görmeniz sizi yanıltmasın.
Bir kar tanesinin giderek çığ misali büyümesi gibi Bursa’da bulunan yaklaşık 640 bin Uludağlı hemşerimizin evlatları da çığ gibi büyüyerek güzel yerlerde karşınıza çıkmaya devam edecektir.
Artık her ilçemizde, köyümüzde ya da ailemizde bir rol model ya da eski insanların deyimi ile yol gösteren, elinden tutan birilerini bulabilmek daha kolay hale gelmişken okumak işten bile değil.
Teknolojinin hâkim olduğu, iletişimin ve ulaşımın kolay olduğu günümüzde her imkân var iken önce kendimizi sonra etrafımızı geliştireceğiz ve yetiştireceğiz. Çünkü bilgi demek güç demek.
Bilgili olmak zorundayız, güçlü olmak zorundayız.
Diğer insanlardan sizi ayıran bir farkınız olmasını istiyorsanız;
YA OKUYACAĞIZ YÂDA OKUTACAĞIZ
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MUSTAFA BÜKTEL
KAPICILIKTAN MEMURLUĞA.. DAĞ YÖRESİNİN MAKÛS TALİHİ EĞİTİM İLE DEĞİŞİYOR.
Bu yazımda sizlere elimden geldiğince eğitimin, önce ailedeki sonra yöremizdeki önemini ve gelişimi anlatmaya çalışacağım.
Doksanlı yılların sonuna doğru hemşehrilerimizin dağ yöresinden, Bursa şehir merkezine doğru yavaş yavaş göç etmesi ile şehirde hem kalacak yer hem de çalışacak bir iş bulmak zorundaydılar. Bu durumda site ve apartmanların kapıcılığını yapmak o zamanın şartlarında çok güzel bir imkân olarak görünmekteydi.
Şehir merkezinde kapıcılıkta çalışan anne babalarımız, komşularının ve çevrelerindeki yaķınlarının çocuklarının nasıl okullarda okuduğunu, eğitim aldığını görüp biraz özen duydukları biraz da onların güzel bir iş ve bilgi sahibi olmalarını istedikleri için çocuklarını okutmaya ve eğitmeye başladılar.
Üniversite okuyarak eğitimini tamamlayan o çocuklar, 2000’li yılların başında ya özel sektörde ya da devlet dairelerinde idareci olarak görev almaya başladıkça, köylerde yaşayan akraba, eş dost ve tanıdıkları için artık birer rol model olmuştular.
Hangi sınava nereden başvuru yapılır nereden girilir; hangi bölümler okunur gibi tüm bilgiler o rol model kişiler tarafından öğrenildikten sonra yine rol modeller tarafından yardım alınarak dağ yöresindeki çocuklarımızı da okutmaya başladık.
Her yetiştirdiğimiz baktığımız fidanların zamanla meyvesi olduğu gibi dağ yöresinin bu okuyan evlatlarının da meyvesini yavaş yavaş vermeye başladığını duyuyoruz, görüyoruz ve çok mutlu oluyoruz.
Özellikle Keles veya Orhaneli ilçelerimizdeki sağlık kuruluşlarında doktor ya da hemşire olarak çalışanlara baktığınızda son yıllarda yeni atanan dağlı hemşerilerimiz olduğunu göreceksiniz. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Okullardaki öğretmenler, zabıtalar, polisler, karayolları, devlet su işleri, hâkim, savcı, avukat vb. gibi birçok kurumda çalışan dağ yöresi hemşerilerimizi görmeniz sizi yanıltmasın.
Bir kar tanesinin giderek çığ misali büyümesi gibi Bursa’da bulunan yaklaşık 640 bin Uludağlı hemşerimizin evlatları da çığ gibi büyüyerek güzel yerlerde karşınıza çıkmaya devam edecektir.
Artık her ilçemizde, köyümüzde ya da ailemizde bir rol model ya da eski insanların deyimi ile yol gösteren, elinden tutan birilerini bulabilmek daha kolay hale gelmişken okumak işten bile değil.
Teknolojinin hâkim olduğu, iletişimin ve ulaşımın kolay olduğu günümüzde her imkân var iken önce kendimizi sonra etrafımızı geliştireceğiz ve yetiştireceğiz. Çünkü bilgi demek güç demek.
Bilgili olmak zorundayız, güçlü olmak zorundayız.
Diğer insanlardan sizi ayıran bir farkınız olmasını istiyorsanız;
YA OKUYACAĞIZ YÂDA OKUTACAĞIZ